ALAÇATI’NIN ÇÖZÜMLENMEYEN KİMLİK KRİZİ
Alaçatı eğlence kenti mi yoksa dinlence
kenti mi? Bir türlü karar verilemedi yıllardır. İlk zamanlar Alaçatı’ya
yerleşenler Alaçatı Koruma Derneği’ni kurdu. Ben de bu derneğin yönetim
kurulunda yer almıştım. Bugünkü gibi kalabalık ve de gürültülü meyhaneler yoktu
tabi ki. Derneğin Başkanı Alaçatı’ya yeni yerleşen Rahmetli Şevki Figen idi.
Mimar Ahmet Palamutçu, Alaçatı Taş Otel’in o yıllarda sahibi Zeynep Öziş,
İbrahim Topal, Metin Akalın ile birlikte görev aldığımız derneği temsilen yüksek
volümlü müzik yapan işletmelere gidip, “Alaçatı dinlence yeridir” diyerek
Alaçatı’nın yapısını, dokusunu anlatıp sonrasında da ricada bulunarak yüksek
sesli müzik yapmamalarını rica ederdik. Mekân sahipleri de yüksek sesli müzik
yapmazlardı. Alaçatı Koruma Derneği feshedilince Otel işletmeleri aralarında
Alaçatı Turizm Derneği’ni kurdular. Turizm derneği Alaçatı’da gürültü ile çok
mücadele ettiklerini biliyoruz. O günden bu güne kadar tarihi dokusuna ve
gürültü ile ilgili mücadelesine devam ediyor.
Yazımın başında da belirttiğim gibi
“Alaçatı dinlence kenti mi yoksa eğlence kenti mi?” buna bir türlü karar verilemedi.
Son yıllarda sosyal medyada ve basında Alaçatı hakkında bir çok farklı haber
yapılıyor. Önceki yıllarda basın Alaçatı’yı Ölmeden önce görülmesi gereken on
kasabadan biriydi diye bahsederken, bugün Alaçatı hakkında pahalı ve çarpık
yapılaşmadan söz ediliyor. Yetkililer ile Sivil Toplum Örgütlerinin bir an önce
harekete geçmelerinin zamanı gelmiştir, geçmektedir. Yoksa Alaçatı farklı
yerlere gidiyor. Başka Alaçatı yok. Alaçatı’ya hepimiz sahip çıkalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.