ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HARİKA!
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk
19 Mayıs’ı gençliğe emanet etmesi tesadüf değildir. Atatürk “Ey yükselen yeni
nesil, İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk onu yükseltecek ve sürdürecek
sizlersiniz” diyerek Türk gençliğine ulaştırmak istediği ülküsünden bahseder.
Gençliğe hitabesinde ülke çıkarlarının her şeyden üstün tutulması gerektiğini
ve Cumhuriyetin bağımsızlığının genç nesillerce muhafaza edilmesinin önemini
anlatır.
Ve yine Atatürk “Ben sporcunun
zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” derken gençlerden beklediği
erdemleri özetlemiştir. Sadece fiziksel başarının yeterli olmayacağını, aynı
zamanda da ahlaki değerlerin de ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. 68
kuşağı gençlerimiz yanlış yönetilen iktidar yöneticilerine, tepki göstererek
memleketimizin geleceği için çok mücadele verdiler fakat halk onları
fikirlerini benimsemeyip halkımız için bedel ödediler. Sistem, sembol olan üç
fidanımızı idam ederek cezalandırıldı. O yıllarda gençlik deyince ilk aklıma İlerici
gençliğin sembolü olmuş Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan gelir. 1980
kuşağı gençlerimiz de ülkeleri için canla başla mücadele ettiler. Halkımız yine
gençlerimizi anlayamadılar. Sıkı yönetim rejimi Asmayalım da besleyelim mi?
diyerek birçok gencimiz idam cezasıyla yargılandılar ve çoğu gencimize
hayatlarıyla bedel ödettirdiler. Bunlardan birisi de mahkeme kararıyla yaşı
büyütülerek idam edilen Erdal Eren idi. Erdal Eren; 13 Aralık 1980 Ankara
Altındağ Ulucanlar Cezaevinde idam edildi.
23 yıldır Türkiye’deki
okullarımızda gençlerimiz doğru dürüst eğitim alamıyorlar. İmam Hatip liseleri
almış başını gidiyor. Gerçi eğitim aileden gelir ama insanlarımızın büyük
bölümü kitap okumuyorlar. Millet geçim derdine düşmüş, inşaat işçileri, tarımla
uğraşan aileler ve daha niceleri günlerin yorgunluğundan, kitaba zaman
ayıramıyorlar. Bu da gençliğe ve çocuklara yansıyor. Ben 36 yıllık kitapçı
olarak kitap okunan evde yetişen bir aile çocuğunu alışveriş kültüründen
tanıyorum. Kitap okuyan bir çocuk dükkândan içeri selam verip içeri girdiği
gibi okumak istediği kitabın ismini söyler. Eğer aradığı kitap yok ise “Peki
ben başka kitap seçerim der” ve kitapları araştırmaya devam eder. Diğeri ise
bulamadığı için ayrılır hemen dükkândan.
Her aile Çocukları için; doktor,
pilot, subay olsun isterler. Çocuklarına çıtayı hep yüksek gösterirler. Çok
aileler benim oğlum sanatçı, sanaatkar olacak demez. Birçok aileler çocuklarını
devlet memuru olmasını isterler. Veya resmi
bir yere işçi olarak çocuklarına
iş bulması için torpil ararlar. Çocuklarının yaşamı için garanti yerler
ararlar. Çocukları için ben çektim çocuklarım çekmesin diye düşünürler.
Gençlerimizi özgür bırakmalıyız.
Ne yaşamak istiyorlarsa kendileri karar versinler. Hayat çünkü onların hayatı.
2025 yılındayız ülkemizde son yaşadıklarımız ortada. Siyasi iktidar dindar bir
gençlik yetiştireceğiz dedikçe toplum dinden uzaklaştı. Israrla baskıyla
yönetemezsiniz Z kuşağını.
“Gençlerimizi son günlerde
yaşadıkları ve çabalarının yanı sıra gencin toplumsal gelişimi de bu tür
tanımlama çabalarında önemli ip uçları vermektedir. Her şeyden önce gençler de
diğer tüm bireyler gibi içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel
yapıdan etkilenirler. Bu yapının gençlere sağladığı tüm olanaklar ve
yönlendirmeler gencin kişilik ve kimlik oluşturmasında belirleyici bir rol
oynar. Daha da somutlaştırmak gerekirse gencin gelişimi üzerinde içinde
yaşadığı ailenin yapısı ve özellikleri, cinsiyeti ve kültürün cinsiyete
atfettiği değerlerdir.”
Gezi olaylarında Üniversite
gençliğini gördük.19 Mart 2025 tarihinde iktidarın yanlış politikalarından
rahatsız olan gençlerimizin, sorunlarını görmezden gelenlere kendilerini
gösterdiler. Hiçbir kişiye ve malına zarar vermeden eylemlerini demokratik
şekilde yaptılar. Güvenlik güçlerinin barikatların önünde üniversite gençleri
halay çekerek binlerce öğrenci hiçbir partiyi desteklemiyoruz, özgürlük ve
adalet istiyoruz diye haykırdılar. 300 kusur öğrenci göz altına alındı. Ne
yaptı gençler? Yasal haklarını kullandılar.
Yazımın başlığını Usta Kalem Aziz Nesin’in bir başyapıt niteliğindeki kitabından esinlenerek diyorum ki; “Şimdiki Çocuklar Harika” Yaşasın Gençlik!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.