Atatürk Bulvarı ve Uğur Mumcu
Caddesi’nin istimlaklarını yaptı, Alaçatı merkezindeki dar sokakların
rahatlaması için de birçok çalışması vardı. Ege Bölgesi’nde ilk defa Tanzim Satış
Mağazası’nın açılması, Çark Plajı’na halkın uygun fiyatlara çay ve
meşrubat içebilmesi için cafe ve rahat
edebilmeleri için de tuvalet ile soyunma kabinleri yaptırmıştı. Limanda
balıkçılar için barınak inşaatının başlaması hep onun eseridir. 12 Eylül
1980’de askeri darbe olunca demokrasimiz askıya alındı. 12 Eylül günü sokağa
çıkma yasağı başlamıştı. Siyah-beyaz televizyonlarımızda dört general basın
açıklaması yapıyorlar.

Bir numaralı, iki numaralı derken sayıları çok olan bildirilerini aralıksız açıklıyorlardı. Belediye Başkanı Abdurrahman Ağabey’imizi gözaltına almışlar, kendisine bir türlü ulaşamıyorduk. Narlıdere Ege Ordu Komutanlığı’nda birkaç gün gözaltında soruşturması yapıldıktan sonra serbest bırakıldılar. Birkaç ay geçtikten sonra, Yarımada Sıkıyönetim Komutanı Albay Faik Tütüncüoğlu’nun Çeşme’nin yerlisi olduğunu öğrenmiştik. 1980 İhtilali’nden hemen sonra belediye başkanlığı görevine, Çeşme Kaymakamı Özel Kalem Müdürü Ercüment Akpınar atanmıştı. Daha sonra Ercüment Bey görevden alınıp yerine Belediye Muhasebe Müdürü Bekir Yalçın, Alaçatı belediye başkanlığını görevine geldi. Bekir Bey iki yıl boyunca, Abdurrahman Ağabey’in yarım bıraktığı işleri tamamladı. Bekir Yalçın’ı, Alaçatı Belediyesi’ne 1978’de Abdurrahman Ağabey almıştı. Bekir Yalçın da görevden alınıp yerine Albay Recep Uğur Alaçatı Belediye Başkanlığına getirildi. Recep Uğur Albay, Ilıca’da ikamet eden Mustafa Bahçeli’nin damadı idi. Recep Albay, Alaçatı sokaklarında, yanında iki zabıta, onlara elleriyle işaret ederek talimatlar yağdırıyor, halkla pek muhatap olmuyordu. Çok nadir Bekir Bey ve İmar Müdürü Nilgün Çiçek, belediye başkan vekili olarak görevlerini yerine getirdiler.
Alaçatı sakin günlerini yaşıyordu. Kimse siyaset konuşmuyor; herkes kendi işinde gücünde çalışıyordu. Gençler, akşam olunca kahvelerde veya Altın Yunus gibi birkaç otelde vakit geçiriyorlardı. 1974’te Altın Yunus Oteli’nin açılması, Alaçatılılar için mükemmel bir iş kapısı geçim kaynağı oldu. Altın Yunus Oteli, bahçe işlerinde çalıştırmak üzere çok sayıda orta yaş ve üzeri insanımıza kapılarını açtı. Gençlerimiz de yönetim, restoran, bar, mutfak gibi bölümlerde kendilerine iş buldular. Birçok başarılı gencimiz otel müdürlüğüne kadar yükseldi.
Bir numaralı, iki numaralı derken sayıları çok olan bildirilerini aralıksız açıklıyorlardı. Belediye Başkanı Abdurrahman Ağabey’imizi gözaltına almışlar, kendisine bir türlü ulaşamıyorduk. Narlıdere Ege Ordu Komutanlığı’nda birkaç gün gözaltında soruşturması yapıldıktan sonra serbest bırakıldılar. Birkaç ay geçtikten sonra, Yarımada Sıkıyönetim Komutanı Albay Faik Tütüncüoğlu’nun Çeşme’nin yerlisi olduğunu öğrenmiştik. 1980 İhtilali’nden hemen sonra belediye başkanlığı görevine, Çeşme Kaymakamı Özel Kalem Müdürü Ercüment Akpınar atanmıştı. Daha sonra Ercüment Bey görevden alınıp yerine Belediye Muhasebe Müdürü Bekir Yalçın, Alaçatı belediye başkanlığını görevine geldi. Bekir Bey iki yıl boyunca, Abdurrahman Ağabey’in yarım bıraktığı işleri tamamladı. Bekir Yalçın’ı, Alaçatı Belediyesi’ne 1978’de Abdurrahman Ağabey almıştı. Bekir Yalçın da görevden alınıp yerine Albay Recep Uğur Alaçatı Belediye Başkanlığına getirildi. Recep Uğur Albay, Ilıca’da ikamet eden Mustafa Bahçeli’nin damadı idi. Recep Albay, Alaçatı sokaklarında, yanında iki zabıta, onlara elleriyle işaret ederek talimatlar yağdırıyor, halkla pek muhatap olmuyordu. Çok nadir Bekir Bey ve İmar Müdürü Nilgün Çiçek, belediye başkan vekili olarak görevlerini yerine getirdiler.
Alaçatı sakin günlerini yaşıyordu. Kimse siyaset konuşmuyor; herkes kendi işinde gücünde çalışıyordu. Gençler, akşam olunca kahvelerde veya Altın Yunus gibi birkaç otelde vakit geçiriyorlardı. 1974’te Altın Yunus Oteli’nin açılması, Alaçatılılar için mükemmel bir iş kapısı geçim kaynağı oldu. Altın Yunus Oteli, bahçe işlerinde çalıştırmak üzere çok sayıda orta yaş ve üzeri insanımıza kapılarını açtı. Gençlerimiz de yönetim, restoran, bar, mutfak gibi bölümlerde kendilerine iş buldular. Birçok başarılı gencimiz otel müdürlüğüne kadar yükseldi.
12 Eylül İhtilali’ni yapan
generaller, ülkenin her köşesine giderek ihtilalin gerekçelerini ve
hazırladıkları anayasayı halka anlatıyorlardı.
Halkın büyük bir kesimi 12
Eylül’ü destekliyordu. 1982 Anayasası, 7 Kasım 1982’deki halk oylaması ile kabul
edildi. Sonuçlar da aynısını söylüyordu:
EVET : %91,37 (17.215.559 seçmen)
HAYIR : %8,63 (1.626.431 seçmen)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.