Yıllarca terzilik
mesleğimden dolayı Türkiye’yi veya dış ülkelere gezmek için ekonomik yöndense
fırsatım olmadı. Terzi olmak için sekiz sene çıraklık yapmaktan ve çok
çalışmaktan kitap okuyamadım. Kelime hazinem çok kısıtlıydı. Madem Alaçatı’da
Sosyal Demokratlar beni Atatürk’ün kurmuş olduğu partiye belde başkanı yaptılar
bende bu partide kendimi yetiştirmem lazım deyip ilk olarak Aziz Nesin’in tüm
kitaplarının bulunduğu seti almıştım. İlk okuduğum kitabı “ Nah Kalkınırız”
daha sonra “Şimdiki Çocuklar Harika” ve sonra arkası geldi. Aziz Nesin’in
kitaplarını okudukça Aziz Nesin’i daha çok sevmeye başladım.
1989 yılının Ağustos
ayında kitapçı dükkânı açmaya karar verdim. Dost Kitabevi ve Kırtasiye dükkanıma
ilk olarak İzmirli çocuk yazarlarımızdan Mevlüt Kaplan’ı misafir ettim. Atatürk
Kültür Merkezini iki okulumuzdan da katılan çocuklarımız hınca hınç doldurmuşlardı.
Çocukların sorduğu sorular Mevlüt Kaplan hocamızı baya zorlamışlardı. Mevlüt Kaplan:
“Aman Ömer! Ne olur bu çocuklara sahip çıkalım. Çok muhteşemler. Sık sık
yazarlar getirip bu çocukları yazarlarla buluştur. Bu işlerde sana düşüyor”
dedi. Ben de kültür ve edebiyat yolumu çizmeye o anda karar verdim ve bir görev
üstlendim.
1995 yılında
Alaçatı’ya Aziz Nesin’i imza günü ve söyleşi yapmak için davet etme kararı aldım.
Aziz Nesin’e ulaşmak için İzmir Kitabevi sahibi olan Yaşar Tok kardeşimden Aziz
Nesin’i imza gününe getirtmek istediğimi ve bana bu konuda yardımcı olmasını istedim.
Yaşar Kardeşim, hemen telefonu eline aldı ve Aziz Nesin’i aramaya başladı. Aziz
Bey’in Asistanı olan Ayben Hanım Aziz Bey’in Çatalca’da olmadığını ve kendisine
bu isteğinizi iletirim deyip konuşmalarını sonlandırdılar.
Aziz Nesin birkaç
gün sonra Yaşar arkadaşımı arayıp Ömer Bey’in telefonunu verin, ben kendim Ömer
Bey ile görüşeyim demiş. Yaşar arkadaşım benin numaramı kendisine vermiş. Saat
13.00’de dükkân telefonum çaldı. Karşımdaki ses,ben Aziz Nesin! Nasılsınız?
Ömer Bey beni aramışsınız, imza günü
düzenlemek istiyormuşsunuz ?...” deyince ben heyecandan telefonun ahizesini
elimden düşürdüm. Türkiye’nin en ünlü yazarıyla konuşuyordum. Dilim damağım
kurudu birden ne söyleyeceğimi bilemedim. Neyse ki kendimi toparladım. Evet,
hocam sizleri Alaçatı’da ağırlamayı ve çocuklarla buluşturmayı çok istiyorum
dedim. Ve bu isteğimi kabul etti. Karşılıklı imza günü tarihini belirledik.
5 Temmuz 1995 saat
18.00-21.00 olarak belirledik. Aziz nesin 4 Temmuz’da Alaçatı’ya geldi. Kendisini
önce Dost Kitabevi’ne getirdim. O gün hava sıcaklığı 40 derecenin üstündeydi.
Dükkânda çok az kalarak “Ömer beni otele bırak biraz denize girmek istiyorum” dedi.
Çiftlikte bulunan Cardia Otel’e vardık. Otelin
lobisinde birkaç dakika sohbet ettik. Çeşme ve Alaçatı’yı biraz kendisine
anlatma fırsatım oldu. Aziz Bey Alaçatı’yı çok sevdiğini belirterek, “İki gün
imza günü yapalım” dedi. Tabii ki ben çok sevinmiştim. Aziz Bey’in Alaçatı’da
iki gün kalmasına...
Ertesi gün 5
Temmuz. Aziz Nesin’i otelinden almaya gittik. Otelin lobisinde beni bekliyordu.
“Hazırsanız gidebiliriz” dedim. “Ben hazırım dedi Aziz Nesin okuru fazla
bekletmeyelim” Beraber Kartal marka arabamla Alaçatı’ya geldik. Saat 18.00
olmasına rağmen hava yine çok sıcaktı. Aziz Bey’i Cumhuriyet Meydanındaki biber
ağacının koyu gölgesinde masasını hazırlamıştım. Çeşme, Alaçatı ve İzmir’den
gelen okurlar Cumhuriyet Meydanı’nı doldurmuşlardı. Okurları masasının önünde
uzun kuyruk oluşturmuştu. Aziz Nesin’i, alkışlarla masasına aldık ve imza
günümüz başlamıştı. Saat 21.00’de ben Aziz Nesin’in yanına gittim. “Hocam çok
yoruldunuz, kitap satışını durduralım” dedim. Aziz Hoca bana “Yok yok! Siz
devam edin. Para kazanmaya bak ben devam ederim” dedi. Ben öyle söylemesine
rağmen kitap satışını durdurdum ve kitap imzalatmak isteyen arkadaşlarıma “Merak
etmeyin Aziz Bey yarın da imza gününe devam edecek” dedim. Çok sayıda okur ertesi güne kalmıştı
kitaplarını imzalatmak için.
Aziz Nesin’i 5 Temmuz
1995 günü, yani imzadan 3 saat sonra 23.20 de kaybettik. Tam 25 yıl geçti. Ben
her yıl Dost Kitabevi Aziz Nesin’i ölüm yıldönümünde anıyoruz. Ama bu yıl çok farklı.
CoronaVirüsü nedeniyle Aziz Nesini halk olarak meydanlarda anamıyoruz.“Aziz
Nesin bu yıl 105 yaşında”
“UNUTMADIK UNUTULMAYACAĞIZ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.