1989’da Belediye Başkan
Vekili olarak vekâlet ediyordum. Telefon çaldı, sekreter “Ankara’dan Türkan
Akyol, sizinle görüşmek istiyor” Dedi. Ben de “hemen bağlayın” dedim. Türkan
Akyol; önce tebrik etti daha sonra Çeşme’de yapılmasını istediği Assıtej’in
Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali’nin Alaçatı’da yapılması
projesini anlattı. Başkanın Ankara’da olduğunu ve dönünce kendisine anlatıp,
hemen dönüş yapacağımı bildirdim. Belediye Başkanımız Sayın Remzi Özen, Ankara’da
işleri bitince Alaçatı’ya geldi ve kendisine projeyi anlattım. O da projeye çok
sıcak baktı. “Remzi Başkanım, Türkan Akyol’u siz arayın.” dedim. Remzi Başkan;
Türkan Akyol ile görüşüp bir toplantı tarihi kararlaştırdılar. Başkan Remzi Özen, Meclis üyesi İsmail Tığlı
ve Ben üçümüz, Ankara’ya Türkan Akyol’u ziyarete gittik. Türkan Akyol bizi ünlü
tiyatro sanatçısı Olcay Poyraz’a yönlendirdi. Üçümüz birlikte Olcay Poyraz’ın
evinde projeyi konuştuk ve yol haritamızı belirledik. Alaçatı’ya döndükten sonra
aramızda çokça konuşmalar yapıp nasıl bu işi doğru yaparız, onu tartışıyorduk
Alaçatı’da kültür merkezi yok, amfi tiyatro yok, iki tane sinema salonu var ve
o binalar da atıl durumdaydılar. İsmet Sarı döneminde yapımına başlanmış; ancak
henüz bitmemiş Kuğulu Park inşaatı vardı. Remzi Başkan, “Bütün işlerden önce bu
parkı bitirin.” diye talimat vermişti. Gece gündüz çalışıp inşaatı yapan şirket
verilen tarihte işi bitirip belediyeye teslim etti. Böylelikle biz de 3 Temmuz
1990’da “Alaçatı Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali’ni
başlatmış olduk. Festivale üç farklı ülkeden ve Denizli, Samsun, Ordu ve İzmir gibi
bir çok şehir tiyatroları toplulukları katıldı. O yıllarda Alaçatı’da
misafirlerin konaklaması için bir tane bile otel yoktu. İzmir Beden Terbiyesi
İl Müdürü Bahri Vireskala, Çeşme Paşa Limanı’nda bulunan Gençlik Kampı’nı,
Remzi Özen’in ricasıyla, kullanımımıza açtı ve gelen sanatçıları Gençlik
Kampı’nda ağırladık. İlk gösteri, Kuğulu Park’ta yapıldı. Sahne kuruldu,
çocuklar ve katılan izleyicilerle birlikte biz de hasırların üstünde oturup ilk
oyunu izledik. Remzi Özen basın açıklamasını, Nazım Aydoğdu Düğün Salonu’nda
yapmıştı. Basından dört beş arkadaş katılmıştı. Ertesi gün, katılan
gazetecilerin temsil ettikleri gazeteleri, terzi dükkânıma geçerken aldım. Bir
tek Yeni Asır’ın, üçüncü sayfasında ve çok kısa bir haber ile geçiştirmiş
olduğunu gördüm. Diğer gazeteler kale bile almamışlardı. Oysaki belediye olarak
Konak, Karşıyaka, Bornova gibi büyük merkezlere kadar bez afişler asılmıştı. Tiyatro
oyunlarından sonra çocuk kitapları yazarı Ülker Köksal, Denizli Tiyatroları
Müdürü Sadık Aslankara, Tiyatro Sanatçısı ve ASSITEJ Yönetim Kurulu Üyesi Olcay
Poyraz, Türkiye Tiyatrolar Genel Müdürü ve Aktör Tamer Levent, Tiyatro ve
Sinema Sanatçısı Macit Sonkan, Cumhuriyet Meydanı’nda yuvarlak masada, hergün,
oynanan tiyatro oyunlarının eleştirilerini yapıyorlardı. Alaçatı Uluslararası
Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali günlerinde, Kartal Tibet’in yönettiği
Koltuk Belası filmi de Alaçatı’da çekiliyordu. Ben de bu filmde rol almıştım.
Alaçatı adeta bir sanat kenti olmuştu. Filmde başrol oyuncusu Kemal Sunal,
Alaçatı sokaklarında dolaşıyordu. Halk, Kemal Sunal ile bütünleşmişti. Ilıca
İnkim Otel’de kalıyordu ve bir akşam benim ricamı kırmayarak o akşam oynanan
tiyatro gösterisinden sonra sahneye çıktı ve tiyatro izleyen çocuklarla söyleşi
yaptı. Sanat ile ilgili sohbet etmişti, Alaçatılı çocuklarımıza sanatı
sevmelerini önermişti. Bu arada da TRT, akşama doğru program yapan Seynan
Levent her oyunu TRT3’te canlı yayınlıyordu. Belediye Başkanımız Remzi Özen, 2.
Alaçatı Uluslararası Çocuk Festivali için, Alaçatı Ortaokulu Müdürü Ahmet Yaşar
Çağlaşan’dan, öğrencileriyle birlikte bir oyun hazırlamasını istedi. Ahmet
Hoca, Turgut Özakman’ın yazdığı “OCAK” adlı oyunu ortaokul öğrencileriyle
oynamıştı. Hatta kızım Berrak Önal da bu oyunda rol almıştı.
Festivalimizin
üçüncüsünde ise Ahmet Yaşar Çağlaşan’ın öğrencileri ile birlikte yazmış olduğu “Liselimsiler”
oyunu da sergilenmişti. Alaçatı artık isminden söz ettirmeye başlamıştı.
Belediyemiz hemen eksik olan kültür merkezi için kollarını sıvamıştı. Kültür
Merkezi için inşaat çalışmaları hemen başlatıldı. Daha sonra yeni Belediye
binasının karşısında Amfi Tiyatro yapıldı. Alaçatı alt yapısı tamamlanmış ve
yollar Bergama taşından döşenmişti. Yapılmayan, parkesiz yolumuz
kalmamıştı.1997’de Merkezî Anavatan Hükümeti’nin kararıyla festivaller iptal
edilmişti. Ondan sonra da bu çok önemli, sanat içerikli Alaçatı Uluslararası
Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali yapılamadı. Yerel ve yabancı basından
gelen gazeteciler Alaçatı bu günlere nasıl böyle geldi diye soru soruyorlardı. Eğer
bu Alaçatı Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali devam etseydi, Alaçatı çok
daha sanatsal ve kültürel bakımından daha da güzel gelişirdi. Başta Seynan Levent
ve diğer emeği geçenlere şükranlarımı sunarım. Dünya Kenti Alaçatı bu günlere
nasıl geldiğine de cevabımdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
YAŞANMIŞ ANILAR!
YAŞANMIŞ ANILAR! Bir köy çocuğu olarak geldim dünyaya. Bir yılkı atı kıvamında büyüdük yetiştik, türlü badireleri geçerek. Bu zamana gelinc...

-
“İNSANIN İNSANA İYİ GELDİĞİ BİR DÜNYA YARATILABİLİRMİYİZ”. İnsanın insana iyi geldiği bir dünya arıyorum kendi içimden çıkarak dışarıda do...
-
ALAÇATI’DA YAŞAMDAN KESİTLER 1960 lı yıllar. Alaçatı Belediye’sine ait elektrik santrali vardı. Bu gün halk Pazarı kuru...
-
28 Kasım 2011 pazartesi günü Tokoğlu Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi’nde bulunan “Dost Kitap Kırtasiye” adındaki dükkânımı, Yenimecidiye Mahall...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.