Mevsim
bahar. Aylardan Mayıs. Mayıs’ın 10’u bugün…
Mis
gibi bahar havasıyla ciğerlerimi buluşturmak için balkona çıktım. Güne, güneşle
birlikte günaydın dedim. Masmavi gökyüzünde bir tek bulut yok. Çeşme’nin yüzüne
güneş vurmuş ayna gibi parlıyor. Bir gökyüzüne, bir doğanın yüzüne bakıyorum. Bahçemizdeki
güllerin, çiçeklerin gelen kokusu bu güzel sabaha güzellikler katıyor insanın
ruhuna.
65
yaş üstü olduğumdan 18 Mart’tan bu güne kadar evde karantina altında yaşıyorum.
Elimde bulunan çay bardağımı masama bıraktım. Bugünler de geçecek, düşüncesiyle
çayımdan bir yudum daha aldım. Gökyüzüne dikkatli bakarak “Ne kadar güzel bir
mavi böyle” diyerek dakikalarca gözlerimi ayıramadım gökyüzünden.
Rumlardan
kalma iki katlı eski evimizin bahçesinde açan gülleri suladığım günler geldi
aklıma. Nar ağacını, dut ağacını canlandırdım gözlerimde. Sokağımızın mert,
dürüst güzel insanlarını tek tek anıyorum. Birlikte yaşadığımız güzel günleri
büyük bir özlemle yeniden yaşıyorum…
Birden
çocukluk yıllarım düştü yüreğime. Dalmışım o güzelim günlere kulaç sız. Sen
güzelsin Alaçatım! Seni yeniden yaşamak güzel. Sen, anılarımın sultanısın. Can
bedenden çekilmeyene kadar solmayacak gülümsün. Güneş yakmaya başlayınca
çalışma odama geçtim. Bilgisayarı açtım. Eski yılları hatırlatacak ilkokulda
sınıf arkadaşlarım bazı eski Alaçatı fotoğrafları yüreğimi burktu. Sokaklarında
yaşadığımız o güzel evlerin içinde yaşadığımız komşuluklar artık eskisi gibi
değil. Tütün diktiğimiz, buğday tarlalarında orak biçtiğimiz ovalar yok oldu. Yerlerine
betondan evler, binalar, dükkânlar doldu. Çocukluk yıllarında yaşadığımız
güzellikleri bir daha yaşayamıyoruz...
Corona
Virüs’den sonra hayat ve yaşam daha farklı olacak diye bilim adamları
televizyonlarda sürekli söylüyorlar. Ömrümüz yeterse nasıl bir hayat yaşanacak
hep birlikte göreceğiz.
Alaçatı,
Alaçatım! Bugün de güzelsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.