Kışın son demleri demliklerimizdeki çayın suyuna karışırken sabahları; gözlerim penceremizdeki puslu camın ardındaki badem ağaçlarını göremeye başladığımda anlamıştım: Bahar başlangıcında olduğumuzu. Hep sevinirdim bahar geliyor diye! Taş evin tahtadan dış kapısını açıp fırlardım bu mevsimlerde. Gecenin soğuğundan kalma eriyen su gölcüklerinin üzerindeki cam inceliğinde buzları kırma sevinciyle Komşum Nüket’i çağırır, çılgınlar gibi buzları kırmaya giderdik. O’nun annesi arkasından hep seslenirdi: "Kız! Nereye? Daha saçlarını örecektim! Çabuk gel. Sofrayı hazırladım!" dedikten sonra devam ederdi: "Ömer sen de gel!" Ama ben hiç gitmezdim.Küçük gölcükler üzerine tutmuş ince buzlardaki, cam kırığı seslerini duyarken sevinçten dört köşe uçardık. Sonrasında evlerimize ayrılır giderdik. Nüket kendi evlerinde, annesinin hazırladığı sofrasında oturup yemek yerken, ben de evimizin büyük oda diye tabir ettiğimiz odada Rezzan Ablam ile iki yürek, tek sesli sohbet ederken Annem yer minderinden uzanmış siyah saçlarımı okşardı yorgun elleriyle. Kapımız çaldığında ben koşar açardım. Bazen Nüket’in annesi pişirdiği ekmeklerden bize gönderirdi. Nüket, basma desenli bezin arasındaki ekmeği bana vermeden doğruca mutfağa götürürdü. Ben Nüket’e: "Yarın sabah da buz olacak, haberin olsun. Annemle ablam konuşurken duydum.” Diye seslenirdim. Nüket bana dönerek: “Bak sakın beni almadan gitme. İki defadır beni çağırmadan gölcüklerin camlarını kırmışsın." dediğinde özür diler gibi bir bakış atmıştım ona.
BURAM BURAM ÖZLEM KOKAN ANILAR!
"O sabah kırgın uyandım. O yüzden seni de erkenden uyandırmak
istemedim". Nüket kafasını sallayıp beni anlardı Beni iyi tanıyordu. Çok
sabah Annem uyanmadan babamın mezarı başına gittiğimi tek o bilirdi. Ben hep o
bildiğim yere giderdim. Annem ruhların hiç ama hiç uyumadığını söylerdi. Bu
yüzden hep uykum kaçardı. Yağmur yağdığında, onun üzerine düşen yağmur
tanelerini, buz tutmuş toprağına yanağımı dayar, tenimdeki sıcaklıkla toprağını
ve ruhunu ısıtmaya çalışırdım.
Kalın sağlıcakla!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ALAÇATI MASALINDAN GERİYE GÜRÜLTÜ KALDI
ALAÇATI MASALINDAN GERİYE GÜRÜLTÜ KALDI Alaçatı, yalnızca taş evlerin gölgesinde rüzgârın kanat çırptığı bir kasaba değil; yüzlerce yılı...
-
“İNSANIN İNSANA İYİ GELDİĞİ BİR DÜNYA YARATILABİLİRMİYİZ”. İnsanın insana iyi geldiği bir dünya arıyorum kendi içimden çıkarak dışarıda do...
-
ALAÇATI’DA YAŞAMDAN KESİTLER 1960 lı yıllar. Alaçatı Belediye’sine ait elektrik santrali vardı. Bu gün halk Pazarı kuru...
-
SİYASETTEN KEYİF ALDIĞIM YILLAR Alaçatı’nın bakir olduğu, ovaların ekildiği, halkının gece gündüz çal...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.