Sonbaharın müjdecisi, yaprakları sarardığı ve toprakla buluştuğu aydır Eylül. Yani hüznü çağrıştırır. Ben ise çocukluğumdan beri Eylül ayını severim. Nedenini hiç kendime sormadım ama hep sevmişimdir. İşlerin sonlandığı, okulların açıldığı, Kurtuluş Bayramlarının kutlandığı aydır…
Güneşin yaz aylarındaki gibi gökyüzünde tam başımızın üstünden değil de yandan gülümseyerek baktığı, arada bulutların arasından bizleri seyrettiği hüzünlü bakışlarını izlediğimiz aydır Eylül.
Bir Eylül ayını daha bitirdik. Tabiat malum, elbisesini giydi yine. Bütün
dallardan canlar çekilmek üzere. Bunun için işte, sararmaktadır yapraklar.
Sevdiğini yitirmiş kalpler gibi atıyor benzi ağaçların. Ve solmadan hayatın
renklerini...
Bu bitiş yalnız çevrede mi, tabiatta, ağaçlarda mı? Biten her Eylülde,
baharlarda filizlenen umutlar da bitiyor mu? Tükendi mi yine bütün ümitler?
Kalmadı mı ufkunuzda hiç bir canlı renk? Peki değişen ne? Hep aynı uzaklıkta
değil mi size sevdikleriniz? Hep aynı değil mi hayalleriniz? Ve aynı değil mi
geceleri uykularınızdaki düşleriniz? Peki öyleyse bu karamsarlık niye? Hadi
yine siz unutmaktan değil unutulmaktan korkun. Çünkü unutulmak çok daha büyük
bir yalnızlıktır elbet. Unutmayın ki yaşasın varsın hayallerinizde ve
düşlerinizde sevdikleriniz. Siz unutmadıkça daha nice Eylüller bitecek, daha
nice baharları kucaklayacaksınız içinizde bitiremediğiniz sevgilerle.
Düşünün haydi! Her yitirilenin arkasından dökülen yaşlar aynı değil mi? Kişileri farklı bile olsa. Aynaya bakın bir kere. Seyredin yüzünüzü ve varın farkına bitkinliğinizin. Peki nereye ve ne zamana kadar sürecek bu yılgınlık, nereye sürüklemekte sizi bu küskünlük?
Haydi biraz daha dikkatli bakın aynaya ve gönlünüzden atamadığınız sevginin halen var olduğunu görün gözlerinizde ve yine güvenin yüreğinizdeki sevgilerin büyüklüğüne. Güvenin bu büyük sevgilerin gücüne. Bu sevgilerin gücüyle yeniden yeşertin umutlarınızı mevsim hazan bile olsa.
Yeter ki bitmesin içinizdeki sevgiler, dönmesin hazana. Biten Eylüller gibi
hayalleriniz sararıp solmasın ve de duygularınız sararan yapraklar gibi.
Unutmayın; “Unutmak değil, unutulmak daha büyük bir yalnızlıktır.”
Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.